EVLİLİK TEKLİFİ VE NİŞAN-DÜĞÜN PASTASI

 
Güzel olan
Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak
Erimek yarını olmayan zamanlarda
Durdurmak bir yerde bütün saatleri
Bütün kuralları kırıp parçalamak
Sonra varmak o yerlere
Mevsimlere dur demek
Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara
Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak
Sonra doldurmak ayışığını kadehlere
Delicesine içmek
Ve unutabilmek her şeyi ansızın
Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin
Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak
Güzel olan
Sevmek seni Tanrılar gibi
Seninle Tanrılaşmak

Bir gün bu akan sele dur diyeceğim
Göreceksin
Ne bu şehirler kalacak
Ne bu duygusuz sürü
Bu korkunç kalabalık
Her vapur seni getirecek bana
Bütün istasyonlarda seni bekleyeceğim
Kapılar sana açılacak
Senin için söylenecek şarkılar
Şiirler senin için yazılacak
Her evde bir resmin
Her meydanda bir heykelin olacak
Ve sen kimi gün bir rüzgar gibi
Kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi
Kopup ötelerden, ötelerden
Yalnız bana geleceksin
Bir gün bu akan sele dur diyeceğim
Göreceksin

Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm
Sende buldum erişilmez hazları
Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan
Duyguların en ölmezini sende duydum
Susuzluğum dudaklarında dindi
Yalnızlığım ellerinde
Çoğu gün unuttum açlığımı
Sende doydum
İlk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun
Anladım yaşadığımı her nefes alışta
Seninle geçtim bütün zamanlardan
Seninle var oldum
Eridim seninle bir sonsuz çalkanışta

Boynunda bir yer vardır ben bilirim
Ne zaman oradan öpsem değişir gözlerinin rengi
Yanar dudakların, terler avuçların
Dökülür kapkara bir aydınlık gibi omuzlarına saçların
Gitgide artar kalbinin vuruşları
Bir musiki halinde dünyamı doldurur
Ansızın bütün sesler kesilir
Zaman durur
Bir başdönmesi başlar o en yükseklerde
Her gün seninle yeniden varoluruz
Eriyip kaybolduğumuz yerde.

Sesini duymadığım gün
Yaşanmış değil
Açan çiçek değil
Öten kuş değil
Yüzünü görmediğim gün
İçimde yıldızlar sönük
Güneşler güneş değil
Seni sevmediğim gün
Seni anmadığım gün
Olacak iş değil

Balıklar denize muhtaç
Çiçekler toprağa ve suya
Umutsuz yaşamıyor insanlar
Dal yapraksız olmuyor
Meyva ağaçsız
Tanrı bizsiz Tanrı değil
Biz Tanrı'ya muhtacız
Ve ben de sana muhtacım sevdiğim
Su gibi, ekmek gibi
Adın dudaklarımda
Bir sabah uyanınca
Nefes alabilmek gibi

Her günüm seninle geçsin
O güneşe en yakın
Kimsenin varamayacağı bir dağbaşında
Uçsuz bucaksız uzak denizlerde
İnsan ayağı değmemiş ormanlarda
Uzaklarda, en uzaklarda
O gemilerin uğramadığı limanlarda
Işığım ol, alınyazım ol benim
Vatanım ol, evim ol
Yeter ki bir ömür boyu benim ol
Her günüm seninle geçsin.

Ümit Yaşar Oğuzcan
 
 



KIZLARA PEMBE PASTA

Küçücük bir bakışın
Çözer beni kolayca
Kenetlenmiş parmaklar gibi
Sımsıkı kapanmış olsam

Yaprak yaprak açtırırsın
İlkyaz nasıl açtırırsa
İlk gülünü gizem dolu
Hünerli bir dokunuşla

Hiç kimsenin yağmurun bile
Böyle küçük elleri yoktur
Bütün güllerden derin
Bir sesi var gözlerinin

Baş edilmez o gergin
Kırılganlığınla senin
Her solukta sonsuzluk
Ve ölüm
 
          Söz: e.e. cummings *
          Beste: Derya Köroğlu
 
* Asıl adı Edward Estlin Cummings olan Amerikalı şair, tüm yazılarını büyük harf kullanmadan yazmış ve kendi adını da, e.e. cummings olarak yazmıştır.
 
Yeni Türkü'nün eşsiz şarkısı eşliğinde Yağmur'un 1 yaş pastası gelsin... Şiiri okumaya çalışırken siz de hemen şarkıyı söylemeye başladınız değil mi? :) Yağmur bence de çok güzel bir isim... Adınla bin yaşa Yağmur....
 
 
 


ALİCE HARİKALAR DİYARINDA


Tim Burton'u seviyor musunuz siz de benim gibi...
 
Sanırım ben kendisini ilk defa Beterböcek (Beetlejuice, 1988) filmi ile tanıdım. Sevimli hortlakların maceralarını en azından bizim kuşaktan seyretmemiş olan yoktur. :) Hayal dünyası ve illüstrasyonları böylesine kuvvetli olan bir insan bile başarıyı öyle kolayca yakalayamıyor... Bir sürü emek, bir sürü proje, hayal kırıklıkları.... Düşünün ki en iyi yönetmen ve yılın yapımcısı gibi büyük ödüllere layık görülmüş olan Tim Burton, Disney'de çalışırken sürekli vetolar görüyor, çizimleri beğenilmiyor ve bir süre sonra Disney ile yollarını ayırmak zorunda kalıyor... Başarı çok daha sonraları Burton'ın yüzünü güldürüyor.
 
 Bu da demek oluyor ki, kim olursak olalım, ne iş yapıyorsak yapalım ve şartlar o an için ne kadar olumsuz olursa olsun mücadeleye ve hayal kurmaya devam etmeliyiz. Bir şeye gerçekten emek veriliyorsa, deneme yanılmalara rağmen mücadeleden yine de vazgeçilmiyorsa, başarı bir gün mutlaka gelir...  :) Yeter ki vazgeçmeyelim...
 
Bu arada eğer şimdiye kadar ıskaladıysanız, mutlaka görmeniz gereken diğer Burton filmleri; Frankenweenie, Big Fish, Corpse Bride, veeeee  Alice in Wonderland...
 
İşte bu blog'da benim harikalar diyarım... Yeni heyecanlarım, yeni umutlarım, yeni yollarım, bilinmeyenim, en çok da yolculuğum... Yolculuğumun kendisini seviyorum ben. Nereye götüreceğini ise sanırım zaman gösterecek....
 
Sevgili arkadaşım Ece'nin atölyesinde (Mutlukekler) hazırladığımız Alice harikalar diyarında temalı pasta bu yazıyla beğenilerinize sunulmuştur... :) Sizin de kendi harika seruvenlerinizi yaşamanız dileğiyle... Sevgiyle kalın...
 


DENİZ KIZI TEMALI PASTA

 
Yola çıksam, bir adaya varsam.... Deniz kızlarının şakılarını dinlesem... Onlarla denizler altında fersah fersah yol alsam... Deniz kızlarının gerçekte var olduğunu tüm yetişkinlere anlatsam.... :)
 
Çocuklara anlatmaya gerek yok. Çünkü onlar zaten varolduklarını biliyor ;)  
 
Melis'te benim gibi deniz kızlarını seviyor... Bu sayede ben de bu deniz kızı temalı pastayı keyifle yapabildim... Siz hep deniz kızı temalı pastalar isteyin, ben hep deniz kızları yapayım... :)
 
 
 
 

ÖRÜMCEK ADAM PASTA


Aksiyon, aksiyon, aksiyon... Erkek çocuklarının vazgeçilmezi. Hal böyle olunca da doğum günü pastaları süper kahramanları taşıyor üzerinde...Ne yalan söyleyeyim, ben de bayılırım süper kahramanlara... Fantastik film ve kitaplara... Eğer siz de öyleyseniz, haydi buyurun kitap ve film isimlerini paylaşmaya...
 
Mert örümcek adam gibi güçlü ol... :) Çok yaşa ve güzel yaşa.... :)




ŞEKERDEN ÇİÇEKLER- ÇİÇEK SENFONİSİ

 
Çiçek Senfonisi, Çağdaş Türk Şiirinin en güzel yorumcularından Özdemir Asaf'ın tüm şiirlerinin yer aldığı kitabının adı... Benim okumaktan, hatta  tekrar tekrar okumaktan asla bıkmayacağım şair Özdemir Asaf... Onu anlatmaya gerek bile yok aslında... Eminim çoğunuz biliyorsunuz zaten... Yine de şöyle bir içimize çekelim dizelerini...
 
"...Bir seviyi anlamak
 Bir yaşam harcamaktır,
 Harcayacaksın..."
 
- . -
 
"Tek kişilik miydi bu şehir,
                             Sen gidince bomboş kaldı."
 
-.-
 
"Sende gördüğümü
  görecekler diye
  ödüm kopuyor..."
 
-.-
 
KIVILCIM
 
Ama ben en çok şeyi
En kısa zamanda sana söyledim
Yalnız sana.
 
-.-
 
ALTINCI GÜN
 
Benim söylemek için çırpındığım gecelerde,
Siz yoktunuz.
 
-.-
 
BAKI
 
Kendi Bahçesinde dal olamayanın biri,
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor...
 
 
İşte bunlar da benim şekerden çiçeklerim... Ayşe Yaman'ın İstanbul eğitimlerinde yapmayı öğrendiğim çiçekler... Anladım ki öğrenileceklerin sonu yok... Çiçeklerime Özdemir Asaf eşlik etsin istedim.... 
 
 











PACMAN PASTA

 
Bilgisayar oyunları yanlızca küçük çocukların değil, yetişkinlerin de ilgi alanınına giriyor. Bir kere bulaşmaya görün, elinize almak için çok küçük bir enerji, ama elinizden bırakmak için çok büyük bir irade gerektiriyor. :)
 
Bu aralar çok popüler olan  Candy Crush oyununu duymuşsunuzdur. Ne ilginçtir ki bu oyunu 3,5 yaşındaki oğlum da, 39 yaşındaki bendeniz de ve 60'lı yaşlarında olan her iki annem de oynuyor. Size de hem garip hem de tanıdık geliyor mu? :)
 
Tabii ki pacman hastalarını da unutmamak gerekiyor. 23 yaşını kutlayan Mert'in de tutkusu Pacmen'miş. Çocuk ruhumuzu kaybetmeden yaşlanmak dileğiyle.... Sevgiyle kalın....
 
 

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...